Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Özkoç, şöyle konuştu:
“ERDOĞAN MUHTARLARA YALAN SÖYLÜYOR”
*Cumhurbaşkanı muhtarlarla görüşme yapıyor. Biz ne Cumhurbaşkanı’nın, ne de AKP’nin ikiyüzlü politikasına güvenmiyoruz. Çünkü ikiyüzlü bir politika yürütüyor ve yalan söylüyor. Tıpkı dün muhtarlara yaptığı gibi.
*Muhtarlar toplantısında diyor fakat: ‘Sizin maaşlarınızı minimum ödenti seviyesine getireceğiz, bunun için adım attık’ . Bunu söyleyeli aylar oldu. Bu adamı nerede attın? Sarayda yürürken attığın adımları sen TBMM Genel Kurulu’na dilekçe olarak mı nitelendiriyorsun?
*TBMM’ye e böyle bir önerge bugüne kadar gelmedi. Yani sen dün muhtarların gözünün içine baka baka bir defa daha yalan söyledin, ‘adım attık’ dediğin politika ile ilgili TBMM’de eser değil. İşte tek adam politikası, tek adam diktatörlüğü tam da budur.
*Ama sen kendi düşündüklerini deha hayata geçirmeyen ikiyüzlü bir politika uyguluyorsun. O yüzden muhtarlar hâlâ maaşlarını yetersiz alıyorlar.
*Sen bütün bu politikaları 3600 ilave göstergesinde yaptığın gibi, EYT’lilerde yaptığın gibi, afiyet çalışanlarına kendi maaşlarında iyileştirme yapacağı sözünü verdiğin gibi, yalan ve samimiyetsizlikle yapıyorsun.
*İşte biz size, yani AKP iktidarına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a o yüzden güvenmiyoruz.
“AKP ÇİFTÇİYİ DEĞIL ETTİ”
*Türkiye benzeri savaşta. Türkiye’de ne olursa olsun sorumlusu Cumhuriyet Insanlar Partisi; AKP iktidarı insanlara bunu böyle anlatmaya çalışıyor. ‘Ayçiçek yağı ile ilgili stokların azalmasının sorumlusu CHP ilan ediliyor’. Bizim böyle bir söylemimiz yok. Nebati Yağ Sanayicileri Derneği, Ticaret Bakanı’na, İthalat Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak yardım istemiş.
*Dernek diyor ama: ‘Stoklarda en fazla mart ve nisan sonuna kadar yetecek kadar ayçiçek yağı bulunuyor. Bunun için Rusya’nın ithalat gemilerine müsade verilmesini talep ediyoruz fakat Türkiye bir sıkıntı yaşamasın’ diyor.
*Yani konuyu CHP getirmemiş. Derneğin bu talebini gazeteler yazdıktan sonra konu kamuoyu tarafından bilinmiş. Şu Anda siz diyorsunuz fakat: ‘Ayçiçek yağı ile ilgili bir sorun yok, sorun Cumhuriyet Halk Partisi’dir.’ Cumhuriyet Irk Partisi kadar başınıza taş düşsün. Hem üreticiyi değil ediyorsunuz Türkiye’de, gidiyorsunuz yurtdışında toprak kiralıyorsunuz.
*Türkiye’yi ithalata mecburi ediyorsunuz. Rus-Alman çiftçilerini zengin ediyorsunuz ama Türk çiftçisini yok ediyorsunuz. Mazotta verdiğiniz yarı yarıya fiyat yalanını gerçeğe çevirmiyorsunuz, yalan söylüyorsunuz.
*Dolar artışı yüzünden yakıt artmış, gübre artmış, tohum fiyatları artmış; çiftçiyi değil ediyorsunuz. Ayçiçek ekimini desteklemiyorsunuz. Insanlar birbirinin üstüne çıkıyor; üç ay önce 5 litrelik gündöndü 100 TL, üç ay sonradan 320 TL ve siz, ‘bunun suçlusu Cumhuriyet Halk Müziği Partisi’ diyorsunuz.
*Bunun bir tek suçlusu var: Recep Tayyip Erdoğan’ın ikiyüzlü politikası ve AKP iktidarının samimiyetsiz politikalarıdır.
“ŞEHİT-GAZİ PARALARI PUL OLDU”
*Siz bu ülke için şehit düşmüş olan insanların ailelerine destek parası topladınız lakin dün Bakan Yanık diyor fakat: ‘15 Temmuz paralarıyla ilgili, paralar kasada duruyor’ diyor. Allah sizi nasıl biliyorsa böylece yapsın. İnanca karşı samimiyeti olmayan, millete karşı samimiyeti olmayan bu ikiyüzlü politikayı bakın bir defa daha biz CHP olarak anlatıyoruz: 330 milyon lira para ‘ailelere yardım edeceğiz, şehit ailelerine’ diye topladınız.
*45 milyon lira para, polis şehitleriyle ilgili topladınız lakin sizin ne şehide, ne polise saygınız var, ne de kendi inancınıza saygınız var. Kendi inancınızda da samimiyetsizsiniz. Topladığınız bu paranın 380 milyon lira civarında olduğunu ve kasada olduğunu söylüyorsunuz. Aradan 4 yıla yakın bir süre geçmiş.
*Ya Allah’tan korkmuyor musunuz? Niçin milleti kandırarak şehitler için topladığınız parayı şehit yakınlarına vermiyorsunuz da kasanızda tutarak ranta çeviriyorsunuz? Niçin yapıyorsunuz bunu? Şehide bunu yapan, millete ne yapmaz? Şehide bunu yapan, kendi ülkesine ne yapmaz?
*Vakıf kurdunuz; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şehit paralarını gündeme getirdiği için vakfı koymak zorunda kaldınız. Vakfa kendi yandaşlarınızı getirdiniz ve hâlâ ‘o para kasada vakıfta’ diyorsunuz. O paranın şehit yakınlarının cebinde olması gerekiyor. Şehit yakınlarının cebinde olması gerekiyor, ki evlerini satmak zorunda kalmasınlar.
*Çocuklarının gözlerinin içine bakabilsinler ve desinler ancak: ‘Bizim evladımız bu ülke için, bu insanlar için şehit oldu ama bizim milletimiz bizim yanımızda durdu’ desinler. Siz, milletin şehitlerinin yakınlarının yanına durmasını engelleyen, onların toplanan paralarının üstüne oturacak kadar alçalan bir siyaseti güdüyorsunuz. İkiyüzlü bir anlayışınız var.
“YAPMANIZ GEREKEN TEK ŞEY KDV VE ÖTV’Yİ İNDİRMEK”
*Akaryakıt fiyatları son 1 haftada bütün 5 kere zamlandı. Diyorlar fakat; ‘Tüm dünyada artış var’. Evet doğru, ham petrol fiyatlarında büyüme var. Bu çiğ petrol fiyatlarındaki artış iki kat olarak yansıyor. Eylül ayından bu yanlamasına uluslararası piyasada benzin fiyatları yüzde 77 arttı. Peki, Türkiye’de ne kadar arttı? Türkiye’de yüzde 211 kat arttı.
*Niçin? Erdoğan’ın mükemmel faiz hikayesi… Hatırlıyor musunuz, damat bakan vardı. ‘Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolarla işiniz mi var? Çoğaltma sizi niye bu kadar endişelendiriyor?’ diyordu. İşte bu kafada olan, sadece damadı olduğu için o görevde kalan ve insanlara seslenirken de kibirli bir davranışla ‘bakın burası çok manâlı’ deyip ekonomiyi düzelteceğini iddia eden damat, ahbap-çavuş ilişkisiyle ekonomiyi yönettiğiniz için Türkiye bu sıkıntıları yaşıyor.
*Bugünden yarına bundan böyle bu kuru indiremezsiniz, hesaplı olarak bu muhtemel değil. Savaş daha sürecek gibi gözüküyor, dış faktörler belirsiz. Acilen yapılabilecek tek şey, şayet de topladığınız vergilerle milletin geleceğine, gençlerimizin istikbaline yatırım yapmanız gerekirken, bugün yapmanız gereken tek şey vergideki KDV ve ÖTV’yi indirmektir.
*Yarattığınız bu idareli ucube sistemin faturasını millete değil, faturasını kasadan, milletin vergilerinden ödeyerek, onlardan bu vergileri almayarak millete nefes aldırmaktır. Yapabileceğiniz bugün için tek şey budur. Siz milletten feragat beklemeyin, iktidar olarak feragatte bulunun.
“SAĞLIKÇILARA HAKKINI VERİN”
*477 gündür Türkiye Büyük Ahali Meclisi’nde Sağlık Durumu Komisyonu toplanmıyor. Cumhuriyet Irk Partisi Grubu, bugün dahil tam dört kez Sağlık Durumu Komisyonu’nun toplanmasıyla ilgili başvuruda bulunuyor. Pandemi devam ediyor mu? Ediyor. Savaş var mı? Var. Sıhhat çalışanlarının ve doktorların sıkıntıları var mı? Var.
*Peki, Türkiye Büyük Insanlar Meclisi’nde 477 gündür neden Sağlık Durumu Komisyonu toplanmıyor? Sağlıkta son 2 yılda değerli arkadaşlarım 9 bin hekim istifa etmiş. Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği 9 bin doktor sağlıkta istifa etmiş. 3000 hekim emekliye ayrılmış, 3 binden pozitif da doktor yurtdışına çıkmış.
*Bunu biz söylemiyoruz, gene ‘Cumhuriyet Ahali Partisi böyle şeyler söylüyor’ falan demeyin. Bunu Tabipler Birliği söylüyor, hatta devlete ait rakam olarak onlar birazcık daha azını söylüyorlar ama 2021 yılında 1405 hekimin yurt dışına çıkış için doküman aldığını doğruluyorlar. 13 büyük kasaba hastanesinin 2022 yılındaki kira ve hizmet bedelleri olarak ödediğimiz para, Sağlık Bakanlığı’nın yatırım bütçesine yakın. Bu nasıl bir soygundur?
*Bu nasıl sahtekar bir politikadır? Bu nasıl milletin gözünün içine baka baka milleti kandırmaktır? İnsanlar hastanelerden randevu alamıyor, doktorlar yurtdışına gidiyor, istifa ediyorlar; bizim bulduğumuz çare, iktidarın bulduğu çare: 65-72 yaş hekimler göreve çağrılıyor.
*Eğer bu tatmin edici olmazsa 75 yaş ve 95 yaş hekimlerini de çağırma ihtimalleri koskocoman. Türkiye’nin doktoru var mı yetiştirdiği? Var. Sıhhat çalışanı var mı? Var. Recep Tayyip onlara ne diyor? Dünyanın hiçbir Cumhurbaşkanı’nın söylemediği sözü söylüyor: ‘Giderlerse gitsinler’ diyor.
*Sen cumhuriyetin yetiştirdiği diploması olan herkese düşmansın Recep Tayyip Erdoğan. Hiç kimse, banal bir insan, hiçbir tahsis üstlenmeyen bir insan, hiç sorumluluğu olmayan bir insan deha senin bu söylediğin sorumsuz sözleri dünyanın hiçbir uygun söylemez. Sen memura düşmansın, sen emekliye düşmansın, sen kadına düşmansın…