Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktorlara karşın “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” sözlerine tepkiler dinmiyor. TTB, Sağlık Durumu Meslek Örgütleri, doktorlar ve doktor ailelerinin tepkilerinden sonradan Türk Cerrahi Derneği de tepkisini “Kırıldık lakin, küsmeyiz. Bu ülkenin evlatları, gerçek sahipleriyiz” ifadeleriyle gösterdi.
Dernekten yapılan açıklamada, pandemi öncesi ve pandemi sürecinde ülkenin her bir köşesinde bıkmadan usanmadan çalıştıkları vurgulanarak “Yorulduk, hastalandık, meslektaşlarımızdan yitirdiklerimiz oldu, fakat katiyen vazgeçmedik. Acımızı, üzüntümüzü içimize gömüp sağlık hizmeti sunmaya devam ettik” denildi.
“BU ÜLKE, BU VATAN BİZİM”
“Bu ülke bizim. Bu vatan bizim” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
* Kapıda bekleyen de, ameliyat masasında yatan da, ameliyat eden de, klinikte, poliklinikte sıhhat hizmeti sunan da hepimiz biriz. Tek isteğimiz insanımıza daha güvenli bir ortamda daha nitelikli bir hizmet sunmak ve hakkettiğimiz değeri görürken şüphesiz fakat emeğimizin karşılığını da olmak. Türk Cerrahi Derneği olarak binlerce üyemizle birlikte zorunlu hukuki düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz ve takipçisi olacağız. Kırıldık lakin, küsmeyiz. Bu ülkenin evlatları, reel sahipleriyiz .Bu vatan hepimizin. Ona içten bağlıyız. Hep buradaydık. Buradayız. Hiç bir yere gitmiyoruz! Kamuoyuna en derin saygılarımızla.”
DOKTORLAR GREVE HAZIRLANIYOR
Türk Tabipleri Birliği de (TTB) “14-15 Mart’ta bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara karşı emeğimize, mesleğimize, geleceğimize defalarca birlikte sahip çıkmaya; Bütün ülkeyi önlüklerimizin beyazına boyamaya ‘Emek Bizim, Laf Bizim’ diyerek Ekim 2021’de başlattığımız eylem programımızı 14 Mart Tıp Bayramı Haftası’nda yükselterek devam ediyoruz” ifadeleriyle 14-15 Mart’ta yapılacak genel grevi hatırlattı.
KLİMİK: KÜÇÜMSEYİCİ AÇIKLAMALAR ŞEVK KIRMAKTADIR
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) de Erdoğan’ın sözlerine yönelik şu açıklamada bulundu;
* Sağlık Durumu çalışanları dünyayı sarsan pandemiye aleyhinde son iki yıldır kesintisiz bir şekilde canlarını ortaya koyarak çalıştılar, çalışıyorlar. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanları olarak, farklı branşlardan meslektaşlarımız ve afiyet çalışanı arkadaşlarımızla en ön saflarda birlikte çalıştık. Bu çabalarımızın takdir edilmesi bir yandan, son zamanlarda yılların birikiminin ürünü olan bu özel emeğimizi azımsayan ve küçümseyici talimat meslektaşlarımızın şevkini kırmaktadır.
* Türkiye’nin gururu olan sıhhat ordumuzun artan bir şekilde daha pozitif üyesinin, maruz kaldığımız süreklileşen sözlü ve fiziksel zorlama, güvensizlik ortamı, somut güçlükler, saygı ve manevi takdir görmeme gibi nedenlerle ülkeyi terk etmeye yönelmeleri hepimizi üzmektedir. Ülkenin geleceğini korkutma eden ve bir ırk sağlığı sorununa dönüşeceği mutlak olan bu soruna köklü çözümler seslenmek yerine onur kırıcı bir söylemin tercih edilmesi bizleri içten yaralamaktadır.
* Bilinmesini isteriz ama, bu memleket bizimdir. Gidenlerimiz olabilir. Çok temel sorunlar nedeniyle gitseler de ülkemizde insanca çalışacakları, hizmet ve bilim üretecekleri güvenli ortamlar, hürmet ve takdir görecekleri şartlar oluştuğunda geri döneceklerinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bizler Türk halkının gururu olan sağlık çalışanlarıyız, köklerimiz 100 yıl önce ülkemizi işgalden kurtaran tıbbiye geleneğinden gelir. Her durumda halkımızın yanındayız. Bu baskı günler elbet geçecektir ve bizim insanlık için, bilim için, bu güzel ülke için fedakarca çalışmalarımız 100 sene önceki heyecanla sürecektir.